Karı Koca İlişkisinde İletişim: Evlilikte Sağlıklı Bağ Kurmanın Yolları | Uzman Psikolog Ayşe Özata
- Ayşe Özata
- 23 Eki
- 6 dakikada okunur
Evlilikte mutluluğun sürdürülebilmesi, yalnızca sevgiyle değil; etkili ve sağlıklı iletişimle mümkündür. Sevgi, bir ilişkinin temelini oluşturur; ancak bu temelin sağlam bir biçimde sürdürülebilmesi, çiftlerin birbirlerine dikkatini verme, özen gösterme ve partnerini görebilme, duyabilme, anlayabilme becerisine bağlıdır. Tüm bu süreçler içerisinde kişinin kendisini doğru ve anlaşılır bir biçimde ifade edebilmesi oldukça önemlidir. Zamanla günlük hayatın yoğunluğu, stres, bireysel problemler, ekonomik kaygılar veya çocukların sorumluluğu gibi faktörler, eşlerin birbirine ayırdığı zamanı ve ilgiyi azaltabilir. Bu noktada en büyük tehlikelerden birisi konuşmaların yerini sessizliğin almasıdır.
Eşler arasındaki sağlıklı iletişim, duygusal bağın güçlenmesini, güvenin artmasını ve çatışmaların yapıcı bir biçimde çözülebilmesine yardımcı olur. Birbirini anlamaya çalışan çiftlerde, farklılıklar bir tehdit değil, bir zenginlik haline gelebilir. Ancak çoğu zaman, küçük bir yanlış anlaşılma ya da yanlış tonlama bile büyük bir kırgınlığa dönüşebilir. “Anlaşılmadım” hissi, bazı insanlar için insanın en derin yalnızlıklarından biri olabilir ve evlilikte bu his tekrarladığında ilişkide görünmez duvarlar oluşabilir.
Bu yüzden sağlıklı iletişim, mutlu bir evliliğin en temel dayanaklarından biridir. Etkili iletişim kurmayı öğrenen çiftler, sadece tartışmaları değil, hayatın getirdiği zorlukları da birlikte aşabilir. Çünkü aslında “mutlu evlilik” demek, kusursuz ve sorunsuz bir ilişki değil; farklı duygu ve düşüncelere rağmen birbirini anlamaya ve farklılıklar arasında köprü kurabilmeye çalışan iki insanın çabası demektir.
Evlilikte İletişim Neden Bu Kadar Önemli ? Karı Koca İlişkisinde İletişim nasıl olmalı?
Evlilik, iki kişinin yalnızca aynı evi değil, aynı hayatı olumlu ve olumsuz yönleriyle birlikte paylaşabilmesi anlamına gelir. Bu kadar derin bir birlikteliğin sağlıklı şekilde devam edebilmesi için iletişim, sevgi kadar vazgeçilmezdir. Psikolojik açıdan bakıldığında, iletişim bir ilişkinin “bağ dokusu”na benzetilebilir. Nasıl ki bir vücutta hücreler arasındaki bağ dokusu hasar alınca sistemsel sorunların ortaya çıkması gibi, ilişkide de iletişim bozulduğunda duygusal bağ zayıflar. Karı Koca İlişkisinde İletişim sorunları baş gösterir.
İletişim, çiftlerin yalnızca bilgi alışverişi yapmasını değil, duygusal olarak birbirine temas etmesini sağlar. “Anlaşılma” hissi, insanın temel psikolojik ihtiyaçlarından biridir. Bir birey, eşinin kendisini gerçekten dinlediğini ve anladığını hissettiğinde, güven duygusu artar. Bu güven, ilişkideki en önemli koruyucu faktörlerden biridir.
Ancak birçok çift, farkında olmadan savunmacı iletişim biçimlerini kullanabiliyor. Bunun nedeni ise karşı tarafı suçlayan bakış açısı ile olaylara yaklaşmaktır. Kişi ilişki içerisinde kendi davranışlarının sorumluluğunu almaktan farkında olmadan kaçınabilir ve sorumlu olarak karşı tarafı suçlama eğiliminde olabilir. Bu durumda iletişim, bir “bağ kurma” aracından çok “kendini koruma” aracına dönüşür. Örneğin biri “Sen beni hiç dinlemiyorsun” dediğinde diğeri “Ne alakası var, her zaman seni dinliyorum” diyerek savunmaya geçer. Böylece aslında çözülmesi gereken konu, bir güç savaşına döner. Ancak unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri, ilişki içerisindeki sağlıklı iletişim ‘’eşlerden diğerinin duygusunu ve düşüncesini anlayabilme ve buna uygun yanıtlar verebilme’’den geçmektedir..
Psikoterapi literatürüne göre, iletişimdeki bozulmaların temelinde genellikle şu dört davranış kalıbı yatar:
Eleştiri/Suçlama: “Sen zaten hep böylesin.”
Aşağılama: Alay etme, karşı tarafın duygu, düşünce ve davranışlarını küçümseme, beden dili ile bunu hissettirme.
Savunma: Sorumluluğu tamamen karşıya yükleme.
Duvar örme: Sessiz kalma veya fiziksel olarak uzaklaşma.
Bu dört davranış, zamanla duygusal yakınlığı aşındırır ve çiftlerin birbirine ulaşmasını imkânsız hale getirir.
Oysa sağlıklı iletişim, bu duvarları yıkar. Eşler birbirinin duygusuna yaklaşmayı öğrendikçe, ilişkideki kırılmalar onarılabilir. Empati, bu süreçte anahtar bir becerilerden biridir. Eşinizin duygusunu yargılamadan anlamaya çalışmak, hem güveni hem de bağlılığı artırır.
İyi iletişim kuran çiftlerde gözlemlenen ortak özellikler şunlardır:
Tartışmalar yıkıcı değil, çözüm odaklıdır.
Taraflar duygularını ben diliyle ifade eder.
Eleştiri yerine istek belirtme dili kullanılır.
Her iki taraf da duyulduğunu hisseder.
Sonuç olarak, evlilikte iletişim sadece “konuşmak” değildir; duygusal bağ kurma sanatıdır. Bireylerin geçmiş deneyimleri, yetiştirilme tarzları ve duygusal ihtiyaçları bu iletişimi şekillendirir. İşte bu nedenle, her evlilikte zaman zaman profesyonel destek almak, hem bireylerin hem de ilişkinin gelişimi açısından çok değerlidir.

Eşler Arasında Sağlıklı İletişim Kurmanın 5 Temel Yolu
İletişim, doğuştan gelen bir beceri değil; öğrenilebilen bir süreçtir. Evlilikte iletişimi geliştirmek için atılacak küçük adımlar, zamanla ilişkide büyük değişimler yaratabilir. Aşağıda, eşler arasındaki iletişimi güçlendiren beş temel adımı bulabilirsiniz:
1. Dinlemek, Anlamanın İlk Adımıdır
Çoğu zaman insanlar, dinlemek için değil, cevap vermek için dinler. Oysa aktif dinleme, iletişimin en güçlü aracıdır. Aktif dinlemek; karşınızdakine dikkat kesilmek, sözünü kesmemek, duygusunu ve düşüncesini anlamaya çalışmak ve bunu geri yansıtmaktır.
Örneğin eşiniz “Bugün çok yoruldum” dediğinde hemen çözüm önermek yerine, “Zor bir gün olmuş, nasıl hissettin?” demek, hem anlaşıldığını hissettirir hem de duygusal bağı güçlendirir.
Psikolojik açıdan: Aktif dinleme, bireyin “değerliyim ve görülüyorum” hissini pekiştirir. Bu his, ilişkilerde güvenin yeniden inşa edilmesini sağlar.
2. Eleştiri Yerine Duygu Cümleleri Kullanın
İlişkilerde çatışmalar genellikle “sen diliyle” yapılan eleştirilerle büyür. “Sen hep geç kalıyorsun” gibi cümleler, karşı tarafta savunma yaratır. Bunun yerine, “Geç kalındığında kendimi önemsiz hissediyorum” demek, suçlamadan ziyade duygu paylaşımı sağlar.
Ben dili, yargılamadan kendini ifade etmenin anahtarıdır. Bu dil, eşlerin birbirine karşı empatik ve yumuşak bir ton yakalamasını kolaylaştırır.
Psikolojik açıdan: “Ben dili” iletişimi, bireylerin saldırı altında hissetmeden konuşmasını sağlar ve çiftlerin duygusal regülasyon becerisini güçlendirir.
3. Empati Kurun, Sadece Duyun Değil Hissedin
Empati, karşınızdaki kişinin duygusunu anlamakla kalmayıp, o duygunun içinde kısa bir an durabilmektir. Eşinizin bakış açısını anlamaya çalışmak, tartışmanın yönünü değiştirir.
Örneğin “Sen hep aynı şeyi söylüyorsun” demek yerine “Sanırım bu konu seni gerçekten yordu” demek, duygusal bir köprü kurar.
Psikolojik açıdan: Empati, çiftlerin bağ kurma sistemini (attachment) güçlendirir. Güvenli bağlanan çiftler, kriz anlarında bile birbirine karşı daha dayanıklıdır.
4. Sorunları Ertelemeyin, Uygun Zamanda Konuşun
Birçok çift, çatışmadan kaçınmak için duygularını bastırır. Ancak bastırılan duygular, zamanla öfke, kırgınlık ve uzaklaşma ya da farklı problemler olarak geri döner. Sorunları konuşmak, kavgaya yol açmaz; ifade edilemeyen duygular kavgaya neden olur.
Elbette her tartışmanın zamanlaması doğru olmayabilir. Bu nedenle, duygular yatıştıktan sonra “Bunu konuşmaya hazır mısın?” gibi bir giriş yapmak, süreci sağlıklı bir biçimde başlatıyor olacaktır.
Psikolojik açıdan: Bastırılan duygular, ilişkilerde pasif-agresif davranışlara neden olabilir. Açık iletişim, bu döngüyü kırar ve karşılıklı anlayışı yeniden tesis eder.
5. Destek Almaktan Çekinmeyin
Evlilikte iletişim sorunları yaşamak bir başarısızlık göstergesi değildir. Tam tersine, bu sorunların farkına varmak duygusal olgunluğun bir işaretidir. Profesyonel destek almak, ilişkinin yeniden sağlıklı temellere oturmasını sağlar.
Bir çift terapisi sürecinde, taraflar yalnızca nasıl kendilerini ifade edebileceklerini değil, aynı zamanda eşlerini nasıl duyabileceklerini, nasıl anlayabileceklerini ve nasıl yeniden s bağ kuracaklarını öğrenir.
İletişim Problemleri Ne Zaman Ciddiye Alınmalı?
Her evlilikte zaman zaman anlaşmazlıklar yaşanır. Fakat bazı durumlar vardır ki bu anlaşmazlıklar artık basit bir fikir ayrılığı değil, duygusal bir kopukluğun sinyali haline gelir. Bu noktada iletişim sorunlarını erken fark etmek, ilişkinin yıpranmasını önleyebilir.
1. Aynı Tartışmalar Tekrarlanıyorsa
Benzer konuların defalarca gündeme gelmesi, sorunun çözülmediğini gösterir. Bu durum genellikle taraflardan birinin kendini ifade edemediğini veya diğerinin dinlemediğini hissetmesinden kaynaklanır. Sürekli tekrar eden tartışmalar, zamanla umutsuzluk ve duygusal uzaklaşma yaratır.
2. Sessizlik İletişimin Yerini Alıyorsa
Birçok çift tartışma yaşamamak için sessizliği tercih eder. Oysa bu sessizlik, duygusal buzlanmanın habercisidir. Konuşulmayan duygular, görünmez mesafelere dönüşür. Psikolojik olarak, bu dönemde bireyler ilişkide yalnız hissetmeye başlar; eşini değil, sadece “birlikte yaşadığı kişiyi” görür.
3. Empati ve Anlayış Azaldıysa
“Beni artık anlamıyor” düşüncesi, ilişkide duygusal bağın zayıfladığını gösterir. Empati kaybolduğunda, eşler birbirine karşı savunmacı ve mesafeli hale gelir. İlişki artık paylaşmaktan çok, idare etmeye dönüşür.
4. Küçük Sorunlar Büyük Tepkilere Yol Açıyorsa
Gündelik olaylara verilen tepkiler orantısız hale gelmişse — örneğin, basit bir unutkanlık büyük bir kavgaya dönüşüyorsa — bu, bastırılmış duyguların yüzeye çıktığı anlamına gelir. Bu tür durumlar, iletişim problemlerinin derinleştiğini gösterir.
İlişkinizi Onarmak İçin Profesyonel Destek Alın
İletişim sorunları çoğu zaman “geçici bir dönem” gibi görülür; ancak çözülmeden bırakıldığında bu sorunlar, ilişkinin duygusal temelini zedeler. Bir çift terapisi süreci, yalnızca kavgaları azaltmak için değil; birbirini yeniden anlamayı öğrenmek için vardır.
Uzman Psikolog Ayşe Özata, çiftlerin kendi iletişim dilini keşfetmesine, duygularını ifade etme biçimlerini yeniden yapılandırmasına ve güveni onarmasına destek olur. Terapide, eşler birbirini suçlamayı değil, anlamayı öğrenir; savunmayı değil, paylaşımı tercih eder.
👉 Eğer siz de ilişkinizde iletişim kopukluğu, sık tekrarlayan tartışmalar ya da duygusal uzaklık hissediyorsanız, psikologayseozata.com üzerinden randevu alarak ilişkinize yeni bir başlangıç yapabilirsiniz.
Bu tür durumlar, ilişkide köklü bir iletişim bozukluğuna işaret edebilir.

Uzman Desteği ile İlişkinizi Güçlendirin
Evlilikte yaşanan iletişim sorunları, çoğu zaman “zamanla geçer” düşüncesiyle ertelenir. Oysa duygusal uzaklık, konuşulmayan kırgınlıklar ve anlaşılmadığını hissetmek; kendiliğinden kaybolan durumlar değildir. Bunlar, çözülmeyi bekleyen bir ilişki dinamiğinin işaretidir. Sağlıklı bir iletişim kurmak, hem bireysel farkındalık hem de profesyonel rehberlik gerektirir.
Uzman Psikolog Ayşe Özata, bu noktada çiftlere ve bireylere bilimsel temelli, empati odaklı bir yol sunar. Kendisi, hem çift terapisi hem de bireysel terapi alanlarında uzun yıllara dayanan deneyimiyle danışanlarının duygularını anlamlandırmalarına, kendilerini doğru ifade etmelerine ve ilişkilerinde daha derin bir bağ kurmalarına yardımcı olur.
Ayşe Özata’nın terapi yaklaşımı, sadece sorunları çözmeye değil, bireylerin ve çiftlerin kendilerini yeniden keşfetmelerine odaklanır. Çünkü sağlıklı iletişim, yalnızca doğru kelimeleri seçmek değil; duygusal farkındalık, empati ve içsel dengeyi yeniden kurmaktır.
Birçok çift, terapi süreciyle birlikte hem kendini hem de partnerini daha iyi tanıdığını fark eder. Bu süreçte, eşler aralarındaki kopukluğun aslında iletişim eksikliğinden değil, anlaşılma ihtiyacının karşılanmamasından kaynaklandığını görür. Profesyonel destek sayesinde, bu duygusal mesafe adım adım kapanır; yerini anlayış, güven ve yeniden yakınlaşma alır.
Uzman Psikolog Ayşe Özata, hem bireysel hem de çift terapilerinde her danışanına özgü bir yol haritası oluşturur. Gerek yüz yüze, gerek online seanslarla; danışanlarının yaşadığı iletişim, kaygı, öfke, değersizlik ya da ilişki sorunlarına bilimsel ve güvenli bir çerçevede yaklaşır. Her görüşme, danışanın kendini daha iyi hissettiği, ilişkisine daha bilinçli baktığı bir adım haline gelir.
Eğer siz de ilişkinizde artık “anlaşılmadığınızı” hissediyor, konuşmalarınızın bir çözüme ulaşmadığını düşünüyorsanız; yalnız olmadığınızı bilin. İletişim becerileri öğrenilebilir, duygusal bağ yeniden kurulabilir. Bunun için tek gereken, doğru yerden başlamak.
👉 Siz de bugün psikologayseozata.com adresinden Uzman Psikolog Ayşe Özata ile iletişime geçerek ilk adımı atabilir, hem kendiniz hem de ilişkiniz için yeni bir sayfa açabilirsiniz.



Harika bir yazı olmuş hocam ya ellerinize sağlık. Çok güzel bir konuya parmak basmışsınız.